MHP MYK Üyesi Bulduk Özdemir Konya’dan milletvekili aday adayı


​Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya İl Başkanlığı'nda aday adaylığı süreci devam ediyor. MHP'de 18 Mart 2015'te sona erecek aday adaylığı süreci kapsamında MHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Bulduk Özdemir, Konya Milletvekili aday adaylığını açıkladı. MHP İl Başkanı Av. Murat Çiçek'inde katıldığı toplantıda aday adaylığını açıklayan Bulduk Özdemir, "Bilindiği gibi Türk Milleti'nin önünde hayati öneme sahip bir seçim süreci bulunmaktadır. 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleşecek olan seçimler Aziz Milletimizin ikbal ve istikbali üzerinde oynanan kirli oyunları bozmak için elinde bulunan belki de son demokratik fırsat olacaktır. 7 Haziran 2015 seçimlerinde Aziz Milletimiz yalnızca bir siyasi tercihte bulunmayacak, aynı zamanda asla bölücülük karşısında diz çökmeyeceğini, asla zorbalığa teslim olmayacağını ve asla demokrasiden vazgeçmeyeceğini haykıracaktır. Önümüzdeki seçim yalnızca siyasi partilerin yarışacağı sıradan bir seçim değildir" dedi. 

ÖZDEMİR'İN AÇIKLAMASI ŞÖYLE;
 
"7 Haziran'da;
Vatan Sevgisiyle yanıp tutuşanlar bir yanda;
İktidar hırsıyla gözleri kararanlar bir yanda olacaktır…
7 Haziran'da;
Memurun bahşişini önden vermekle övünen Rıza Sarraf bir yanda;
Nafakasını ararken yerin altında şehit olan Soma'lı maden işçisi Gariban Rıza bir yanda olacaktır…
7 Haziran'da;
Yüce Divan'dan kaçarak kurtulacaklarını sananlar bir yanda;
Yetim Hakkının hesabını sormaya ant içmiş olanlar bir yanda olacaktır..
7 Haziran'da;
Vatan toprağını eşkıyayla paylaşanlar bir yanda;
Bu topraklar için toprağa düşmekten şeref duyacak memleket evlatları bir yanda olacaktır.
7 Haziran'da;
Sırtındaki KÜRKÜ düşünenler bir yanda;
Mazlum TÜRKÜ kendine dert edinenler bir yanda olacaktır…
Aziz Milletimiz düzmece haberlerle, yandaş gazetelerin manşetleriyle, baskı altına alınmış anket şirketleriyle oluşturulmak istenen ALGI OPERASYONLARINA teslim olmayacak, milletin bugüne kadar verdiği desteği TEK ADAMLIK iktidarını inşa etmek için kullanmak arzusunda olanlara geçit vermeyecektir.
Türkiye tarihi bir yol ayrımındadır.
Devlet bütün kurumlarıyla işlemez hale sürüklenmiş, milletimizin adalete güveni sarsılmış, güvenlik birimlerimiz işlevsiz bir hale getirilmiş ve yıkım projeleri birbiri ardına milletimize dayatılmaya başlanmıştır.
Memleketin bütün gönül köprülerini yıkanlar, İstanbul Boğazına Üçüncü Köprü yapmakla iftihar etmektedirler.
Bilinmelidir ki; ne inşa edilecek köprüler ne de inşasıyla övünülen havalimanları ve hızlı tren hatları; milletimizin fertleri arasında günden güne artan mesafeleri kapatmaya muktedir değildir.
Milleti millet yapan en esaslı bağ, fertlerin arasındaki gönül köprülerinin sağlamlığıdır.
Geride bıraktığımız 14 yılda Aziz Milletimiz köklerine, kökenine, mezhebine ve siyasi düşüncesine göre kutuplara ayrılmıştır.
Millet olarak en asli vazifemiz, milletimizin bütün değerlerini ve elbette gönül köprülerini bıkmadan yeni baştan inşa etmek; iktidar hırsıyla sistemli bir şekilde oluşturulan kutuplaştırmalara son vermektir.
Bu nedenle buradan bir kez daha ifade etmek gerekmektedir.
Bizim için hiçbir insanımızın, kökü, kökeni ve siyasi düşüncesi önemli değildir.
Bizler; insanları kökleri ve mezheplerine göre değil mayaları ve meşreplerine göre değerlendirmekteyiz.
Meşrebi bozukluğun en önemli göstergesi, bölücülük ve ihanettir.
Bu nedenle; bu vatanın evladı olmakla iftihar eden, bu bayrağın altında yaşamaktan onur duyan herkesle biriz ve bütünüz…
Daha önce siyasi tercihini Adalet ve Kalkınma Partisi'nden, Cumhuriyet Halk Partisi'nden, Büyük Birlik Partisi'nden ya da başkaca bir siyasi partiden yana kullanmış olan ama yüreği Türk Milleti sevgisiyle dolu tertemiz hemşerilerimizi, sürdürmekte olduğumuz bu onurlu mücadeleye nefes olmaya, omuz vermeye davet ediyoruz.
Şüphesiz ki; Milliyetçi Hareket'in yüreği Malazgirt Ovası kadar geniştir. Bu milletin her bir ferdini seviyor, önemsiyor ve kendimizden biliyoruz..
İşte bu düşünceler ışığında; hiçbir beklenti içerisinde olmaksızın ve de muhtaç olduğumuz milli birlik, kardeşlik ve dayanışma iklimine katkı sağlayabilmek adına MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ KONYA MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLIĞIMI açıklıyorum.
Bugüne kadar çeşitli vesilelerle Milliyetçi Hareket Partisi'nden Milletvekili Adaylığını açıklayan ve bundan sonraki süreçte adaylıklarını açıklayacak olan bütün dava arkadaşlarımı kutluyor, teslimiyet kabul etmeyen yüreklerini saygıyla ve minnetle selamlıyorum.
Her bir arkadaşıma demokratik mücadelelerinde en içten duygularımla başarılar diliyorum. Yolları ve bahtları açık olsun"

MHP İL BAŞKANI AV. MURAT ÇİÇEK DE ÜLKE GÜNDEMİYLE İLGİLİ ŞUNLARI KAYDETTİ; 

"Milliyetçi hareket partisinde aday adaylığı süreci 12 Mart tarihi itibari ile resmen başlamış bulunmaktadır ve 18 Mart akşamına kadar devam edecektir. Bu süreç içerisinde Konya'mızdan aday adaylığına başvuruların artarak devamını mutlulukla müşahede etmekteyiz. Aday adaylarımızın listelerin başında veya sonunda olmaktan hatta liste de yer alamamaktan endişe etmeksizin yalnızca, "bende varım" diye gönülden ileri atılmalarından, amaçlarının bu kutlu davayı halkımıza anlatmak ve partimizi iktidara taşımak olduğunu belirtmelerinden ayrıca gurur ve mutluluk duymaktayız. Ben buradan bilhassa bayan kardeşlerimize ülkücü Asenalarımıza seslenmek istiyorum. Türk siyasetinin ve partimizin sizlere ihtiyacı var. Aday adaylığı konusunda tereddüt etmeyin. Kapımız gönlümüz sizlere açıktır ve başımızın üstünde yeriniz vardır.  
Zaman durma zamanı değildir. Zaman, bütün imkânlarımızla elimizi taşın altına koyma zamanıdır. Devletimizin içine düşürüldüğü durumdan çıkarılması için hep birlikte, omuz omuza çalışma zamanıdır.  
İktidar partisi AKP bu devletin çivisini çıkartmıştır. Her tarafından sabotajlara maruz bırakıp tahribatlara uğratmaya devam etmektedir. Devlet gemisi her tarafından delikler açılarak adeta batmaya zorlanmaktadır. Skandalların biri bitmeden biri başlamaktadır. Son günlerde, Sayın Cumhurbaşkanının azamet göstereyim diye ekonomi kurmayına yüklenmeleri ve hatta onları "bir yerlerden emir alan vatan hainleri" olarak suçlamaya kadar işi götürmesi ekonomimize ve halkımıza çok pahalıya patlamıştır. Sonunda, başta yapması gerekeni yapmış, oturup konuşmuş ve neyse ki şimdilik bu gerilim tatlıya bağlanmış görülmektedir. Peki, ama bütün bunlara ne gerek vardı? Bunların sonucunda devletin ve halkımızın zararlarından kim sorumlu olacaktır ve ne yapacaktır?
Bir diğer skandal Mit Müsteşarlığında yaşanmış, "patronun kim olduğunu" göstermek için sayın başbakanla girmiş oldukları oyunda kaybeden, yalnızca zavallı Davutoğlu ve onun yanında yine millet ve yıpranan milletimizin güzide bir kuruluşu olmuştur. Bu olup bitenlere vicdanlar nasıl razı olacaktır? Bu nereye kadar devam edecektir? Son olarak 2010 yılında ortaya atılan Bülent Arınc'a suikast iddiasının düzmece ve safsatadan ibaret olduğu mahkeme kararı ile tescil edilmiş bulunmaktadır. Daha da vahim olan ve yüreklerimizi sızlatan durum ise, bu iddianın sırf devletin mahremine, kozmik odalarına girmek için birileri tarafından ortaya atıldığı ve neticede devletin 125 milyon sayfa çok gizli bilgilerinin birileri tarafından kopyalanıp götürüldüğü sonucudur. Bir alay sahtekârlık ve akıl almaz hırsızlıklar. Devletin ne ele geçirilmedik sırrı kalmıştır nede çalınmadık malı kalmıştır. Ortaya çıkanlar yüreklerimizi yakmakta, dudaklarımızı uçuklatmaktadır. Nereye varacaktır bunların sonu? Ne olacaktır vatanımızın, milletimizin hali?  Daha başımıza neler gelecektir. Yine dün gece itibari ile AKP İç Güvenlik Paketinin görüşülmeyen ve kabul edilmeyen 68. Maddesinden itibaren paketi komisyona geri çekilmesi teklifini vermiş ve kalan maddeler komisyona geri çekilmiştir. Ne oldu da birden böyle bir karar verildi. Çok basit. APO EMRETTİ . Hakan FİDAN istedi, Cumhurbaşkanı kabul etti, başbakana uyguladı. Tek tesellimiz, artık milletimizin bunları görmeye başlaması ve AKP'yi kendi hali ile baş başa bırakıp akın akın MHP'ye yönelmesi olmaktadır. Gerçek odur ve bilinmelidir ki MHP hızla yukarılara tırmanmakta ve AKP erimektedir. İşte bu durumu gayet iyi gören iktidar sahipleri paniklemiş durumdalardır. Bu sonucu başbakanın yetersizliğine bağladıkları ve çareler arama telaşına düştükleri görülmektedir. Bu amaçla Sayın Tayyip Erdoğan, daha önce sıcak bakmadığı ve allem gallem ettiği Sayın Abdullah Gül'ün partiye dönmesi hususunu, şimdilerde teşvik etmektedir. Diğer taraftan ise başkan olup işin başına döneceği ve memleketi içine düşürdükleri durumdan çıkaracağı gibi yeni bir algı operasyonuna sarılmaktadır.

Birde "Yeni Türkiye" teranesi tutturmuşlar gidiyorlar. Sanki 13 yıldır bunlar değil de memleketi cinler, periler yönetmiştir. Bu millet sormayacak mı size bunca yıldır siz iş başında değil mi idiniz?
Yeni olmak için neler yapmayı planlıyorsunuz? Kozadan mı çıkıp başka evreye mi geçecek,  doping yapıp Süpermen mi olacaksınız? Yoksa Temel Reis gibi bol bol ıspanak mı yiyeceksiniz?  Çıraklığını, kalfalığını,  yetmedi ustalığını görmedi mi bu millet? Gün geçtikçe daha kötü, daha beceriksiz değil mi idiniz? Şimdi başkan olup da ne yapacaksınız?  Millet görüyor artık, memleketi bu hale getirenler sizlersiniz. Eski yeni, cumhurbaşkanı olarak, başbakan olarak, Mit müsteşarı olarak memleketin adeta çivisini çıkaran sizlersiniz. Hatta İslam coğrafyasında bütün bu kanın gözyaşının sebebi ve sorumlusu sizlersiniz. Artık milletin size söyleyeceği bir tek şey kalmıştır;
Gölge etmeyin başka bir şey istemez!"

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar