MHP KONYA RAZİYE YILMAZ VE ABDULLAH ALTINBAŞ ADAY ADAYLIK AÇIKLAMASI


​Milliyetçi Hareket Partisi ( MHP ) Konya İl Başkanı Av. Murat Çiçek İl Başkanlığında Düzenlediği Basın Toplantısında Gündeme Dair Açıklamalarda Bulundu. MHP Konya Milletvekili Aday Adayları  Raziye Yılmaz  ve Abdullah Altınbaş'ı Kamuoyuna Takdim Etti. Başkan Çiçek Gündemi Değerlendirdiği Konuşmasında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Dolayısıyla Tüm Kadınların Gününü Kutlarım dedi. Çiçek Konuşmasını Şu Şekilde Sürdürdü.

Ülkemizin çevresinde gelişen olaylar, kaybettiğimiz pazarlar ve bölücü terörün ekonomimize yıllardır getirdiği maliyetler yetmiyormuş gibi şimdide devasa bir mülteci kamburu ile yüzleşiyoruz.

Biz elbette bu kardeşlerimize kucağımızı açacağız, onları yüzüstü bırakamayız. Ancak, unutmayalım ki bu, hem onlar için hem bizim için hiçte kolay olmayacaktır. 

Bunun acıları hem ekonomide, hem sosyal yaşantı, asayiş ve güvenlikte bu yıl daha ağır hissedilmeye başlanmıştır. Önümüzdeki yıl sıkıntıların daha da artacağı kesindir.

Peki, sormaya hakkımız yok mudur? Bunun sorumlusu kimlerdir? Hala nasıl bu milletin önüne çıkabilmektedirler? Bu ne pişkinliktir?

Sorunlar sadece bu kadar da değildir.

Başta Çin olmak üzere çeşitli memleketlerden yapılan ve haddi aşmış bulunan lüzumsuz ithalat ve bunun sonucu olarak ara mal üretimimizde büyük çöküş.

Desteklenen değil kösteklenen üretici, lüks ve israf, hırsızlık ve yolsuzluklar… Saymakla bitmez.

Tam bir tüketim toplumuna dönüştürülmüş durumdayız. Tasarruf diye bir şey yok artık. Unutuldu. Öte yandan borçlanmada, yarınlarımızı ipotek altına alacak kadar aşırı gidilmiştir.
Yıllardır süren kötü yönetimin sonucu olarak bu ve benzeri bir sürü olumsuzluklar hayatımıza geçmiş bulunmaktadır. 

Neticede geldiğimiz durum nedir diye baktığımızda;

Her ne kadar halktan gizlenmeye çalışılsa da, görülen odur ki ülke ekonomisi bir çıkmaza gelip dayanmış durumdadır. 

Devletin tepesindekiler de bu durumu gayet net görmekte ve şimdiden suçu birilerinin üzerine atma telaşı ile Merkez Bankasına yüklenmektedirler.

Bir "faiz Lobisi" lafıdır gidiyor. Oysa faiz lobisini yıllardır besleyip büyüten, onların her istediklerini yapan kendileridir. Ne istediler de vermemişlerdir? 
Şimdi o "faiz lobisi" üzerinden laf üretip milleti kandırmaya çalışmaktadırlar. Faiz lobisine karşı bir şey yapmak niyeti olan böyle bas bas bağırıp, dünyanın önünde kendi bakanına ve bürokratına "senin başın nereye bağlı" deyip, vatan hainliği ithamında bulunmaz. Çeker konuşur ne diyecekse der, ne yapacaksa yapar. Ama anlaşılan onların niyeti belki kamuoyuna şirinlik, belki de başkadır.

Bir düşünelim neticede bu durum kimin işine yarıyor diye; 

Yine faiz lobisinin işine yarayacaktır. Bu lafların neticesinde şimdilerde döviz yükseltilmektedir. Ve sonra enflasyon artacak diye Merkez Bankası faizleri yeniden yükseltecektir. Bu durum daha öncede yaşanmıştır. 

Faizin karşısındaymış gibi konuşanlar, bu ülkede her işletmeyi, her haneyi ve her ferdi faiz sarmalına düşürmekten sorumlu olanlar değil midirler? Başkaları mı yönetiyordu 13 senedir bu ülkeyi. 

Krediyi kredi ile kapatan işletmelerden, babasının faizli borcunu ödemek için evladının üzerine kredi çekmek zorunda kalan ailelerin durumundan bunların haberleri yok mudur? 
Her tarafta ve özellikle de televizyonlarda bangır bangır faiz reklamları yapılmakta olduğunu görmüyorlar mıdır?

"Faiz dünya gerçeğidir" lafının sahipleri bunlar değil midirler? Bunun hesabını nasıl vereceklerdir. 

Kendileri yıllardır, düşük kur - yüksek faiz politikası ile hareket etmişler, gereğinden fazla sıcak para ve gereğinden fazla borçlanma ile ülkeyi bu çıkmaza getirip dayamışlardır. 

Diğer yandan lüks ve israftan taviz vermeye, vazgeçmeye hiçte niyetleri yoktur. 

Haram saraylardan, uçak ve helikopterlerden, lüks araçlardan, kendilerinin ve aile fertlerinin ayrı ayrı koruma ordularından ve akla hayale gelmedik lüks ve israflardan sonra şimdide Sayın Cumhurbaşkanına yüzbinlerce Euro lük zırhlı seçim otobüsü sipariş edildiği yazılıp çizilmektedir. 

Alışmış duramıyor, didişecek. Vatanı "paralellerden" sonra, muhaliflerden de temizleyecek. 

Zırhlı Otobüsle. 

Parası mı?

Sar vatandaşın sırtına, vatandaş çeker. Vatandaş nasıl olsa sesini çıkarmaz. Çıkaracaklar olursa da iç güvenlik paketi yolda.

İnsaf yok, merhamet yok. Hedefe varmak için her yolu mubah sayıyorlar. 

Dünyada işleri iş, bakalım öbür tarafta ne yapacaklar.

İl Başkanı Av. Murat Çiçek'ten Sonra söz alan   Milletvekili Aday Adayı    Raziye Yılmaz ise Şu Konuları Gündeme Getirdi.                                                                                  

Malumunuz üzere ülkemin 7 Haziran'da genel seçine gidecektir. Bu seçim Ülkemiz ve Vatandaşlarımız için bir Demokrasi sınavı olacaktır.
Ülkemizin başlıca sorunları arasında bulunan Eğitim, Sağlık, Terör, işsizlik, Ekonomik istikrarsızlık ve Kadın Hakları Konusunda Hiçbir ilerleme kaydedilemediği gibi Eğitim sistemindeki belirsizlikler yüzünden evlatlarımız ve öğretmenlerimiz günlük değişen sistemin kurbanı olmuşlardır.
Çözüleceği iddia edilen terör konusu İmralı ile pazarlık aracı haline getirilmiştir.
Alt gelir grubundaki vatandaşlarımız ve emeklilerimiz kuru ekmeğe muhtaç bırakılmış , asgari ücret açlık sınırının altında kalmıştır.
Milliyetçi hareket Partisinin göreve hazır bir mensubu olarak;
Bu gidişe dur demek için, İstikrar için,  İnsan Hakları için, Ülkem, Milletim, Bayrağım ve inandığım ahlaki değerler için 25. Dönem Milletvekili seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisi Konya Milletvekili Aday Adaylığımı ilan ediyorum.
Konya il merkezi ve ilçelerinde Gerek teşkilatımız gerekse diğer aday arkadaşlarımla birlik ve baraberlik ruhu içersinde kapı kapı dolaşıp her vatandaşımıza ulaşarak sorunlarını dinleyip not alarak partimizi bu seçimden kesin bir zaferle çıkaracağımıza olan inancım tamdır.
Bu yolda desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Aileme, İl Başkanıma, İl ve ilçe Teşkilatlarımıza Ülkü ocaklarımıza, Değerli Konya halkına, Türkiye Emekli Assubaylar Derneğinin Saygıdeğer Üyelerine ve Siz Değerli Basın Mensuplarına şükranlarımı sunarum.
Allah Yar ve Yardımcımız olsun
NE MUTLU TÜRKÜM 
Son Olarak Söz Alan Milletvekili Aday Adayı Abdullah Altınbaş ise Şu Konulara değindi.
 
PKK'lı it sürülerinin saldırısı sonucu, Ege Üniversitesi'nde şehit edilen Fırat Yılmaz ÇAKIROĞLU'na ve elim bir trafik kazası sonucu Mevla'ya kavuşan Beyşehir ülkü ocakları başkanımız Serhat TURAK'a, Konya'mızda meydana gelen uçak  kazası sonucu şehit olan pilotlarımıza Yüce Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekanları Cennet olsun. 
Şehitlerimizin emaneti bizim omuzlarımızda kutsal bir görevdir. Şehit kanlarıyla yoğrulan bu topraklar, onların vatanını canlarından aziz bilmeleri sayesinde yüzyıllar boyunca Türk yurdu olarak kalmış, aynı inanç ve mücadeleyle de kıyamete kadar Türkün yurdu olarak kalacaktır.
 
İnsanlıktan nasibini almamış  caniler tarafından vahşice katledilen Özgecan kardeşimize, şiddet görerek hayatını kaybeden diğer kadınlarımıza da Allahtan rahmet diliyorum.
  Gök yüzündeki ayın ve yıldızların ışığını toplumun her kesimine yayan bizi dünyaya getiren, büyütüp yetiştiren analarımızın, kadınlarımızın ellerinden minnetle ve şükranla öpüyor Dünya kadınlar gününü tebrik ediyorum.
 
Türk milliyetçiliğinin dönüm noktası olan 3 Mayıs 1944  olaylarıyla  başlayan ve  Türk-İslam ülküsünün temellerinin atılıp kökleştiği, tek devlet, tek bayrak, tek millet şiarına dayanan ülkücü hareket, tabutluklara, işkencelere, ihanet ve her türlü zulme rağmen varlığını ve mücadelesini azim ve kararlılıkla sürdürmüş, Türk gençliğinin  içinde büyüdüğü, hayat görüşünün şekillendiği, vatan – millet sevdasının, dava bilincinin ilmik ilmik işlendiği, zaman ve mekâna sığmayacak kadar büyük derinliği, genişliği bulunan bir fikir hareketinin adı olmuştur.

fikir hareketimiz 8 Şubat 1969 tarihinde  Milliyetçi Hareket Partisi adıyla,Türk siyasi hayatındaki yerini almış, onurlu ve ilkeli mücadelesiyle en zor dönemlerde milletimizin gönlünde umut ışığı olmuş,zaman zaman devletin bekası için şartların getirdiği olaylarla güneş ve ay tutlması süresince sabitlenmiş görünsede Türk milletinin yücelmesi ve yükselmesi yolunda yakmış olduğu meşale sönmeden 46 yıldır varlığını bu günlere kadar sürdürmüştür.

Yüce Türk Milletinin evlatları, Milliyetçi Hareketin olmadığı siyaset ve parlamento senaryolarına, her türlü yalan, iftira, tuzak ve oyunlara rağmen Türk Milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin teminatı olarak tescil ettiği Milliyetçi Hareket Partisine sahip çıkmış, milliyetçi hareket partisinin olmadığı bir parlemontoyu kuranların oyunlarını bozmuştur ve bozmaya da devam edecektir. 

Katılımlarınız ile onurlandırdığınız bu toplantıda hayatımın en şerefli kararlarından birini sizlerle paylaşmak amacı ile huzurlarınızdayım.

Doğduğum, büyüdüğüm, toprağında, havasında, suyunda huzur bulduğum; tüm Dünyaya, bütün insanlığa ışık tutan Hazreti Mevlana'nın aziz şehri Konya'mızdan, ülkesini karşılıksız seven, vatanına, bayrağına, bütün milli ve manevi değerlerine ölesiye sevdalı, milletine hizmeti ibadet sayan Milliyetçi Hareket Partisi'nden 7 Haziran 2015 Milletvekili genel seçimleri için aday adaylığımı  açıklamaktan büyük bir mutluluk ve onur duyuyorum.

Rabbimin izni ve yardımı, sizlerin teveccühü ve dualarıyla milletimize ve Selçuklu İmparatorluğu'nun Payitahtı Konya'mıza, siz değerli hemşerilerimize hizmet etmeye talibim. 

Sayın basın mensupları, değerli ülküdaşlarım sizlere kısaca kendimi tanıtmak isterim.
      
1955  Bozkır ilçesi fart köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde ortaokulu Bozkırda, lise tahsilimi ise Konya gazi lisesinde Yükseköğrenimi İstanbul'da eski adıyla Yıldız Üniversitesi Vatan Mühendislik Fakültesi (yeni adıyla Yıldız Teknik Üniversitesi) Mühendislik Fakültesi makine bölümünden mezun oldum,
Çalışma hayatım
1986-1996 yıllarında Selçuk Üniversitesinde görev yaptım. 1997-2000 yıllarında özel sektörde yönetici olarak çalıştım.
 2000 yılı itibarıyla TBMM' de milletvekili danışmanı, daha sonra Devlet bakanlığında özel kalem müdürü olarak görev yaptım.
 
3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından Başbakanlıktaki görevimden ayrılarak, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi, Projeler Daire Başkanlığında
-Proje kontrol uzmanı 
-Mekanik ve sıhhi tesisat  kontrolörü, 
-Kesin ve geçici kabul komisyon üyeliği görevlerinde bulundum. 
-Yurt içinde ve dışında mesleğimle ilgili seminer ve teknik heyetlerde yer aldım.
- Teknik İşler Daire Başkanlığı, mukayeseli keşif ve kesin hesap uzmanı  görevinde iken, 
7 Haziran  2015 Milletvekilliği Genel seçimlerinde Milliyetçi Hareket Partisinden aday adaylığı için görevimden istifa ettim. 
Gençliğimden beri mensubu olmaktan onur ve gurur duyduğum Ülkücü hareketin yegane temsilcisi olan Milliyetçi Hareket Partisinden aday adayı olmak benim için şereflerin en büyüğüdür.

Çok aktörlü ihanet senaryolarına inat milliyetçi-ülkücü hareket dünden daha azimli, dünden daha coşkulu ve sarsılmaz görev bilinciyle Türk milletinin emrinde ve hizmetindedir. Bu ülkede Milliyetçi hareketin tertemiz ve kararlı evlatları var oldukça teröristler, bölücüler, hainler, uluslararası güçlerin içerdeki uşakları, işbirlikçiler, Aklı Karışık Parti bakiyesi  teslimiyetçilerin  emellerini ve kirli oyunlarını mutlaka bozacağız.

Çanakkale'de ve Ege'de denizin dibine yolladığımız düşman gemileri, içimizdeki ihanet gurupları ve yeni  yetme armatörler tarafından suyun altından bir bir çıkarılmakta, küf tutmuş namlular temizlenerek Türk milletinin üzerine  çevrilmektedir.

Türk milletinin bağımsızlığına ve güvenliğine yönelik tahribatlar tehlikeli bir noktaya getirilmiştir.

Gün ağarmakta, vakit yaklaşmaktadır. Sultan Alparslan'ın 944 yıl önce Anadolu'ya diktiği sancak düşmeyecek, daha da yükseklere çekilecektir.
 
Kan emici PKK'nın elebaşı ve teröristleri itibarlı müzakere ortakları kabul edilmiş, terörle mücadeleye ömrünü vakfetmiş Türk ordusunun şerefli mensupları küstahça terörist olarak suçlanmış, Habur rezaleti, peşmerge kepazeliğine çanak tutulmuştur.

Bin yıllık Türk yurdunda kardeşlik duyguları yok edilmiş, üniter devlet yapısı tartışmaya açılarak Türkiye Cumhuriyeti Devletini bölme planları devreye sokulmuştur. Dünya'da eşi benzeri bulunmayan adı sanı içi dışı belli olmıyan adına başkanlık dedikleri, Türk milletinin bünyesine ve ruhuna uymayan, demokrasiyi, hukuk devletini, temel hak ve özgürlükleri hiçe sayan despotik bir yönetim modeli inatla ve ısrarla milletimize dayatılmaktadır. Bu ısrarın nedeni aklı başında herkes tarafından bilinmektedir. Siyasal iktidar, her türlü gündem değiştirme ve algı yönetimlerine rağmen yolsuzluk, rüşvet, beytül malın talan edilmesi olaylarının ve ihanet politikalarının üzerini bir türlü örtemediği için intikam ateşi bütün benliğini sarmış ne yapacağını şaşırmıştır.

Yargı AKP'nin güdümüne alınmış, başta yüksek mahkemeler olmak üzere tüm yargıya ve adalete olan güven yok edilmiştir.  

Kardeşlik inancı zedelenmiş milli birlik ve güvenliğimizi hedef alan iç ve dış tehditle artmış tahrikler yaygınlaşmıştır. 

Türk milletine ve Türk Devletine olan kinlerini, yıllarca yastık altında tuttukları öfkelerini yavaş yavaş su üstüne çıkarmaya çalışılmaktadır. 

Maneviyat dolandırıcılığı terfi alırken, dürüstlük ve doğruluk mumla aranır hale gelmiştir, milli ve manevi değerler çürümeye terk edilmiş, ülke yönetiminde akıl ve ahlak bir kenara itilmiş, öfke ve kutuplaşma bilerek çekilemez hale getirilmiş birliğimizi yaşatmak varken kindarlık özendirilmektedir.

AKP iktidarı yorgun ve kendi içinde parçalanmış bir iktidardır. 
Devleti yönetenler  arasında gizlemeyi başaramadıkları çok sert ve derinden bir kavgayı ibretle Türk milleti seyretmektedir.  
 
İmralı'da yatan cani iktidar'ın akıl hocası, hacet kapısı olmuş, kartopu AKP'nin elinden çıkmış çığa dönüşmüş ve son hamleleri olan 10 maddelik ihanet belgesiyle Türkiye hızla bir felaket çukuruna sürüklenmektedir.

Türk milleti AKP- BDP-PKK ittifakını 7 Haziran da mutlaka bozulacak ve AKP tasallutundan kurtarılacaktır

Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu yegane çözüm, Milliyetçi Hareketin tek başına iktidarıdır. Zaman Türk milleti, Türk milliyetçileri için uyanma ve uyanık olma zamanıdır.

Allah'ın izniyle acizler için zor, korkaklar için imkânsız olan şeylerin ülkücüler için yüce bir ideal olduğunu dosta da, düşmana da göstereceğiz.
Türk milletinin kuruluş ve kurtuluş günlerindeki ruh ateşini hazırlayanları unutmayacağız.
iktidarın sadece kendileri için inşa etmeye çalıştıkları yeni Türkiye hayallerinden Türk milleti sıkılmıştır. Kalbi hacizli zihni hasarlı çevrelerin yönetimine son vermek için,
çare  milliyetçi hareket  diyerek Sözlerime son verirken
7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan Milletvekilliği Genel Seçimlerinin Konya'mıza ve tüm ülkemize huzur ve güven getirmesini Cenab-ı Allah'dan niyaz ediyorum. 

Tanrı Türkü korusun ve yüceltsin.
Nu mutlu Türküm diyene

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar