İl Başkanı Saydam, Problem üreten bir şehre dönüştük!
Saadet Partisi Konya İl Başkanı Hüseyin Saydam, partisinin il binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Saydam; "Sıkıntılı günlerden geçiyoruz. Pandemi süreci yeniden sıkıntılı bir hal almaya başladı. Allah tüm Müslümanları, milletimizi korusun. Herkese sağlık, sıhhat, afiyet versin. Virüsle mücadelede başından beri alınan önlemlerin yeterli olmadığını, ekonomik alt-yapı olmadığı için sağlıkla ilgili de gerekli önlemlerin alınamadığını belirtmiştik.
Vatandaşa, küçük esnafa ve buna bağlı olarak genel ticarete devlet yardım edemediği için mecburen işin ucu kendi haline bırakılmış oldu. Ancak itibardan tasarruf edilemediği için, israflar durdurulmadığı için toplumun algısına yönelik birtakım önlemler alınmakta ve bu önlemler uygulanmaya çalışılmaktadır." dedi.
ÖYLE KARARLAR ALINIYOR Kİ DALGA GEÇİLDİĞİNİ ZANNEDİYORUZ!
Koronavirüsle mücadelede alınan kararların anlaşılabilir şekilde açıklanmadığını belirten Saydam; "Alınan önlemleri de toplum olarak hepimiz anlamaya çalışıyoruz. İzahı olmayanın mizahı olur kuralı gereğince sonra da başlıyoruz mizaha. Bir karmaşa hakim. Bununla virüsle mücadele mi ediliyor, yoksa vatandaş nezdinde itibarsızlaştırılıyor mu anlamakta güçlük çekiyoruz. İnsanlığın bir tecrübesi var. Akla mantığa uygun tüm herkesin ittifak edeceği bazı hususlar var. Önlem alırsınız. Hiç kimse itiraz etmez ve kurala uyar. Ancak öyle kararlar alınıyor ki bir an dalga geçildiğini zannediyoruz.
İnsanların dolaşımda olduğu saatlerde her şey serbest, ancak herkesin el etek çektiği saatlerde birtakım yasaklar geliyor. Sanki virüsle sözleşme imzalamışlar, virüsle anlaşmaya varmışlar, virüs gündüzleri çalışmayacak, gece 20.00'den 22.00'den sonra mesaiye başlayacak. Bunun gibi alınan kararların birçoğu izaha muhtaç. Anlaşılmayınca da özellikle sosyal medya da dalga konusu olup mücadele zayıflatılıyor." şeklinde konuştu.
GEÇİM MESELESİNİ EKMEĞE İNDİRGEMEK, İŞİ MAGAZİNLEŞTİRMEKTİR!
Konuşmasında, ekonomik problemlerden de bahseden Saydam; "Bununla beraber ekonomik sıkıntıları olan vatandaşlarımız var. Çalışan kesim geçimini sağlamakta güçlük çekiyor. İşsizlerimiz var. Kirasını ödeyemeyen, kömür alamayan, evinin ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çeken insanlarımız var. Pandemi ve ekonomide meydana gelen problemler nedeniyle zaten sıkıntıda olan küçük esnafımız, 2 gün önce alınan kararlarla birlikte daha da sıkıntıya girecektir. Kış aylarındayız. Masraflar 2 katına çıkmış durumda. Bir de kötü yönetilen ekonomi neticesinde temel gıda fiyatları da durmadan artıyor.
Evet, evine ekmek götüremeyen kimse belki olmayabilir. Ancak bugünün şartlarında geçim meselesini ekmeğe indirgemek, işi magazinleştirmektir. Vatandaşın derdiyle dalga geçmektir. Dönem dönem insanların cep telefonu üzerinden ekonomi ölçümü yapılıyor? Cep telefonu, tablet, internet bu zamanda lüks değil ihtiyaçtır. Artık bunlar da temel ihtiyaç maddesi oldu. Katıktan sayılıyor. İşte 2 gün önce alınan karar gereği eğitim bundan sonra uzaktan devam edecek." dedi.
"İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN!" SLOGANININ ALTI DOLDURULMALI!
Ailelerin dağılmasındaki en büyük etkenlerden birinin geçim sıkıntısı olduğunu belirten Saydam; "Anneler babalar çocuklarının eğitim ihtiyacını karşılamak zorunda kalıyor. İmkânı olsun olmasın herkes çocuğunun hatırına bu ihtiyacı temin etmek zorunda kalıyor. Şayet eğitim zorunlu ise, uzaktan yapılıyorsa ihtiyacı olanların bu ihtiyaçları karşılanması gerekir. Ki bunun gibi, buna benzer birçok ihtiyaçta olabiliyor. Evde yerine getirilemeyen ihtiyaçlar mevzusu yüzünden ailelerin bile dağıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Şimdilerde meşhur 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!' sloganı var. Bu slogan, slogan olarak kalmamalı altı mutlaka doldurulmalıdır. İnsanımız da yaşamalı, aileler de yaşamalı, şehirlerimiz de yaşamalı hem de şehirlerimiz yaşanabilir şehirler olmalıdır." şeklinde konuştu.
PROBLEMLERLE DOLU BİR ŞEHİR GÖRMEK İSTEMİYORUZ!
Şehirdeki problemlerin birçoğunun bundan 15 yıl önce olmadığını belirten Saydam; "Biz bu şehirde hala çöplerden kâğıt toplayarak geçimini sağlayan insanlar görmek istemiyoruz. Biz bu şehrin sokaklarında, bu soğukta trafik ışıklarında mendil satan, kucağında çocuğuyla dilenen insanlar görmek istemiyoruz. Biz sosyal medya mecralarında tedavi görecek çocuğu için yardım toplayan, ilaç almak için kampanya açan anneler babalar görmek istemiyoruz. Vatandaşının problemlerini çözen, sıkıntılarını gideren bir yapı olmasını istiyoruz. Biz bu şehirde cinayet, kavga, aile içi şiddet haberleri görmek istemiyoruz. Su, elektrik, ulaşım, hayat pahalılığından yakınan, trafikten, hava kirliliğinden, bürokrasiden yakınan insanlar görmek istemiyoruz.
Bunların hepsi çözülebilir ve şimdiye kadar da çoktan çözülmesi gereken problemlerdir. Bulunduğumuz zaman itibariyle artık bunların konuşulmadığı, sadece mutlu bir azınlığın değil herkesin yüzünün güldüğü, özellikle de gençlerimizin geleceğe umutla baktığı, ülkem milletim için neler yapabilirim derdinde olduğu bir ülke hayal ediyoruz. Aslında bu şehrin, 15 yıl önce bu saydığım problemlerin birçoğundan haberi bile yoktu. Genelde huzurlu, mutlu, üreten ve geleceğe umutla bakan bir şehirdi. Ancak son 15 senedir, çözüm yerine problem üretilen bir şehir hâline geldik." dedi.
YAŞANABİLİR BİR KONYA'YI İNŞA EDECEĞİZ!
Pazar günü Saadet Partisi Konya İl Başkanlığının 7. Olağan Kongre'sinin gerçekleştirileceğini belirten Saydam; "İnşallah Saadet Partisi olarak yeniden; Yaşanabilir bir Konya'yı, Yaşanabilir bir Türkiye'yi, Yeniden Büyük Türkiye'yi ve Yeni Bir Dünyayı inşa edeceğiz. Bunu inşa edecek yeniden huzuru, güveni, istikrarı temin edecek olan kadroları seçmek üzere bu Pazar 22 Kasım 2020 de saat 11.00 de Genel Başkanımız Sn. Temel Karamollaoğlu'nun da teşrifleriyle 7. Olağan Kongremizi gerçekleştireceğiz. Kongremiz sadece belirli sayıda misafirimiz ve delegelerimizin katılımıyla gerçekleşecek. Pandemi dolayısıyla gerekli tedbirleri almış bulunmaktayız. Kongremiz Kanal 42, TV5, Radyo Gençlik ve sosyal medya mecralarından canlı yayınlanacaktır. Tüm Konyalı hemşehrilerimizi ekran başına bekliyoruz." şeklinde konuştu.
