KARAMOLLAOĞLU, SEÇİM GÜVENLİĞİ DÜZENLEMESİYLE İLGİLİ HÜKÜMETE SESLENDİ…


SAADET LİDERİ KARAMOLLAOĞLU,  SEÇİM GÜVENLİĞİ DÜZENLEMESİYLE İLGİLİ HÜKÜMETE SESLENDİ…

***TARİH BUNUN DRAMATİK ÖRNEKLERİYLE DOLUDUR

***ADALETE GÖRE DEĞİL, MENFAATE GÖRE HAZIRLANIRSA AYAĞINIZA DOLANIR



Ak Parti ve MHP'nin ortak teklifiyle seçim güvenliğiyle ilgili yapılan düzenlemeyi sert bir şekilde eleştiren Saadet Lideri Karamollaoğlu, "Bu düzenlemeler ile seçimler daha şimdiden şaibeli hale getirilmiş, milli iradeye gölge düşürülmüştür.  Bir kez daha uyarıyorum.  Bugün 'Güç bende, yeterli çoğunluğum var, istediğimi yaparım' mantığı ile hareket edenler, yarın kendi kazdıkları kuyuya düşerler.  Bugün, adalete göre değil, menfaate göre hazırlanan düzenlemeler, gün gelir kendi ayağınıza dolanır.  Tarih bunun dramatik örnekleriyle doludur" dedi.

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık olağan basın toplantısından önemli açıklamalarda bulundu. Partinin Balgat'taki genel merkezinde gerçekleşen toplantıda Karamollaoğlu, konuşmasına önceki gün rahmeti rahmana uğurlanan eski bakanlardan Hasan Celal Güzel'e rahmet dileyerek başladı. Çanakkale Zaferi'nin 103'üncü yıldönümünü kutlayan Karamollaoğlu, Çanakkale'nin sadece bir savaş değil, destan olduğunu belirterek, "Bu destandan alınacak bir çok ders var. Bu derslerin en büyüğü ve en önemlisi ise Çanakkale'de sergilen birlik beraberlik ruhudur. Fedakarlık ve azmin ifadesidir. Birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimiz koruduğumuz müddetçe aşamayacağımız engel, karşı koyamayacağımız hiçbir güç yoktur. Çanakkale bunun ispatıdır" dedi.

EN BÜYÜK PAY MEHMETÇİK'E AİTTİR

Yaklaşık 2 aydır süren ve 18 Mart'ta zaferle nihayete eren Afrin Operasyonu'na değinen Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Bu harekatta en büyük pay şüphesiz ki Mehmetçiğe aittir. Ordumuzun harekat sırasında ortaya koyduğu cesaret, itina ve fedakarlık takdire şayandır. Bu vesileyle Türk Silahlı Kuvvetlerimizi tebrik ediyor, harekat sırasında şehit olan evlatlarımıza Allah'tan rahmet, gazilere acil şifalar niyaz ediyoruz. Bundan sonrası için sınır güvenliği kadar kardeşliğin tesisi de çok önemli. Büyük resmi doğru okumadan üzerimize planlanan oyunların farkına varmadan bölgemizde kalıcı barışın sağlanması kesinlikle mümkün değildir."

AMERİKA'YA KARŞI FERYAT EDEN BİR HÜKÜMET İLE KARŞI KARŞIYAYIZ

Irak'ın ABD tarafından işgalinin de 15'inci yıldönümü olduğunu hatırlatan Karamollaoğlu, "15 yıldır aynı plan yürüyor, aynı harekat devam ediyor. Ve biz bugün Amerika'ya karşı dizlerini döven feryat eden bir hükümet ile karşı karşıyayız. Ama ne yazık ki bu tehlikeyi bertaraf edecek ciddi adımların atıldığı da söylememiz mümkün değildir. Vaktiyle yapılan vahim stratejik hatalar, taktik iyileştirmelerle kökten düzeltilemez. Bölgede huzur ve istikrar ortamı ancak uzun vadeli ve çok yönlü stratejilerle sağlanabilir" dedi.

EN UYGUN ADRES DİYARBAKIR'DIR

Bölgedeki meşru yönetimlerle temasa geçilmesinin elzem olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu şöyle devam etti: "Askeri harekatlarla eşgüdümlü olarak diplomatik, ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik adımlar da mutlaka atılmalıdır. Bunun için mutlak surette bölgedeki meşru yönetimlerle temasa geçilmeli sağlıklı bir müzakere ortamının oluşması bir an önce sağlanmalıdır. Azami beklentilerin yanında asgari müştereklerin ortaya konacağı bir diyalog zemini oluşturulmalıdır. Bu vesileyle geniş katılımlı bölgesel bir konferansın organize edilmesinin faydalı olacağı kanaatinde olduğumuzu ifade etmek istiyorum.  Diyarbakır böyle bir konferans için en uygun adreslerden bir tanesidir."

SÜRÇ-Ü LİSAN DEĞİL, BİLİNÇALTININ DIŞAVURUMUDUR

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın "Metro'da önceliğimiz en fazla oy aldığımız yerler olacak" ifadesini hayret ve şaşkınlıkla karşıladığını söyleyen Karamollaoğlu, "Sonradan yapılan açıklamalar, geçeğin üstüne örtmeye yetmez. Sayın Başkan'ın ifadesi; Bize göre bir sürç-ü lisan değil,  bilinçaltının dışa vurumudur. Yandaşlığın, partizanlığın açıkça itirafıdır. Bize soruyorlar; AK Parti ile farkınız ne diye? Farkımız, İşte tam da bu yaklaşımda yatmaktadır. Bendeniz Sivas Belediyesinde hizmete başlarken,  bize çok oy veren değil, en az oy veren ama hizmete en çok ihtiyacı olan, mahallelerden başlamıştık" diye konuştu.

AK PARTİ KONGRESİ İÇİN DEVLETİN İMKANLARI KULLANILDI MI?

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı Diyarbakır Kongresiyle ilgili Karamollaoğlu şu soruları yöneltti:

·         Ak Parti Kongresi için Diyarbakır'daki tüm resmi kurumlar teyakkuz haline geçirildi mi geçirilmedi mi?

·         Devletin imkânları AK Parti Kongresi'nin hazırlıkları için kullanıldı mı kullanılmadı mı?

·         Yollardaki tüm ticari ve siyasi pankartlar sökülüp yerine AK Parti pankartları asıldı mı asılmadı mı?

·         Resmi kurumlarda çalışan işçi, memur ve taşeron işçilere "Salonda imza alınacak" denilerek kongreye katılma tehdidi yapıldı mı yapılmadı mı?

·         Komik ama daha da ileriye gidilip çalışanlara, Kongre'den selfieçekip paylaşma talebinde bulunuldu mu bulunulmadı mı?

·         Devletin resmi kurum amirlerine, "Kongreye kimin gelip kimin gelmediğini" kontrol etmek üzere araç amiri görevi verildi mi verilmedi mi?

PERŞEMBENİN GELİŞİ ÇARŞAMBADAN BELLİ!

"Bugün AK parti kongresi için teyakkuza geçirilen devlet kurumlarının yarın seçim sandıkları için teyakkuza geçirilmeyeceğinin garantisi var mıdır?" diye soran Karamollaoğlu şöyle devam etti: "Bugün AK Parti Kongresi'ne gitmeleri için baskı yapılan işçilere, memurlara yarın seçim sandıklarında baskı yapılmayacağının garantisi var mıdır? Bugün AK parti kongresi için seferber edilen devlet imkânlarının yarın seçimlerde aynı şekilde seferber edilmeyeceğinin garantisi var mıdır? Perşembenin gelişi Çarşamba'dan bellidir. Bütün bu gelişmeler göstermektedir ki; Türkiye Referandumdan bu yana çok hızlı bir şekilde, 'otoriter '  bir rejime doğru evirilmektedir. Ak Parti'nin bekası, Türkiye'nin bekası gibi hatta daha da önemli hale gelmiş gibi gösterilmekte, 80 milyonun iradesinin yerini bir partinin kararı almaya başlamış bulunmaktadır. İşte biz bundan endişe duyuyor ve buna itiraz ediyoruz."

HİLEYE KAPI ARALAMAKTADIR

Önceki gün Temiz Seçim Platformu üyelerinin partilerine ziyarette bulunduğunu ifade eden Karamollaoğlu, "Her birisi devlette bakanlık yapmış, TBMM'ni yönetmiş, üst düzey hizmetlerde bulunmuş tecrübeli isimler. Seçim güvenliği ile ilgili bizim dile getirdiğimiz endişelerin aynısını onlardan da dinledik.  Bilindiği gibi son getirilen seçim kanunları ile; Sandıklar taşınabilecek, sandıklar birleştirilebilecek, seçmen listeleri karma şekilde düzenlenebilecek, seyyar sandıklar kurulabilecek. Bir ihbar ile sandık kurulu çevresine güvenlik güçleri ile müdahale edilebilecek. Mühürsüz oylar geçerli kabul edilecek.  Bu düzenlemelerin tamamı, seçim güvenliğini sağlamak bir yana tam aksine, seçim güvenliğini ortadan kaldırmakta, en azından, hileye kapı aralanmaktadır" dedi.

MENFAATE GÖRE HAZIRLANAN DÜZENLEMELER AYAĞINIZA DOLANIR

Demokrasilerin en önemli unsurunun seçim olduğunu kaydeden Karamollaoğlu şunları kaydetti: "Bu düzenlemeler ile seçimler daha şimdiden şaibeli hale getirilmiş, milli iradeye gölge düşürülmüştür.  Bir kez daha uyarıyorum.  Bugün 'Güç bende, yeterli çoğunluğum var, istediğimi yaparım' mantığı ile hareket edenler, yarın kendi kazdıkları kuyuya düşerler.  Keser döner sap döner-gün gelir hesap döner. Bugün, adalete göre değil, menfaate göre hazırlanan düzenlemeler, gün gelir kendi ayağınıza dolanır.  Tarih bunun dramatik örnekleriyle doludur."

ADALET BUYSA NE GÜZEL!

Basın mensubunun Cumhurbaşkanlığı'nda yapılan kura töreniyle Elazığ Hâkimliği'ni çeken ve 24 saat geçmeden yayımlanan mazeret kararnamesi ile Yargıtay Tetkik Hâkimliği'ne atanan Danıştay Başkanı Zerrin Güngör'ün kızı Hatinoğlu ile ilgili soruya Karamollaoğlu, "Elhamdüllah her şey gözler önünde benim bir şey söylememe gerek yok. Adalet buysa ne güzel. Bu milletin gözleri önünde cereyan ediyor. Bu hakikaten endişe veriyor" dedi. Ak Partili Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar'ın gündeme getirdiği 'Fetö Borsası' ile ilgili de Karamollaoğlu şunları kaydetti: "Şamil Bey Allah razı olsun bizim söyleyeceğimizin çok daha fazlasını Ak Partili bir milletvekili olarak ısrarla gündeme getiriyor. İşin garibi kendi partisi kendi hükümeti bu sözlere hiç itibar etmiyor. Bunu anlamıyorum; hem dile getirilmesine mani olunmuyor hem de bu istikamette bir adım atılmıyor. Bu söylenen sözler bizi sadece teyit ediyor. Şamil beye de özellikle müteşekkirim çok samimi olarak deliller dayanarak, hiç sözünden taviz vermeden konuşuyor. En azından Ak Parti'nin içinden mertçe biri çıkmış."

 

Son Fotoğraflar

Tüm Fotoğraflar