BİZ UZLAŞMACI BİR PARTİYİZ
SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI TEMEL KARAMOLLAOĞLU, GAZETE VE TV TEMSİLCİLERİYLE KAHVALTIDA BİRAYA GELDİ. GÜNDEME İLİŞKİN FLAŞ AÇIKLAMALAR YAPAN KARAMOLLAOĞLU, CUMHURBAŞKANI ADAYLIĞI VE İTTİFAK SÖYLENTİLERİ İLE İLGİLİ SORULARA CEVAP VERDİ…
Saadet Partisi'nin 'Cumhurbaşkanı adayı' ve 'seçim ittifakı' tartışmaları ile ilgili gazetecilerin sorularına cevap veren Karamollaoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için "Biz Saadet Partisi olarak kazanabileceğimiz en güçlü adayı destekleyeceğiz." derken, seçim ittifakı ile ilgili ise "Geçmişte seçim ittifakı yaptık. Koalisyon hükümetleri de kurduk. Biz uzlaşmacı bir partiyiz aslında" ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gazeteci, yazar ve televizyonların Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Karamollaoğlu, gündeme dair kısa bir değerlendirmenin ardından gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Toplantıda Saadet Partisi'nin seçim kanunları, siyasi partiler kanunu ve Meclis iç tüzüğüne dair tekliflerinin bulunduğu 'Adil Sistem Adil Seçim' kitapçığı da basın mensuplarına dağıtıldı.
SAADET'TEN 'ADİL SİSTEM ADİL SEÇİM' KİTAPÇIĞI
Konuşmasına yeni yılın ülkeye ve bölgeye huzur ve barış getirmesi temennisiyle başlayan Karamollaoğlu, kardeşlik havasının yerleşmesi için başta hükümet olmak üzere siyasi partilerin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı. Yeni yılda sıkça gündeme gelecek olan Başkanlık sisteminin ardından yapılması gereken uyum yasaları için geç kalındığını belirten Karamollaoğlu, 6 ay içerisinde bu yasaların yapılması gerektiğini ifade etti. Kanunların uygulanmasındaki ihmalkârlıkların başka yerlere sıçradığında sıkıntının kendiliğinden artacağını hatırlatan Karamollaoğlu, bu sebeplerden dolayı çeşitli platformlarda ve çalıştaylarda uyum yasalarını uzun uzun konuştuklarını belirtti. Karamollaoğlu, yapılan istişareler ve toplantılar neticesinde Saadet Partisi'nin yeni dönemdeki tekliflerini 'Adil Sistem Adil Seçim' adlı bir kitapçık haline getirdiklerini kaydetti.
ENGELLİ SEÇİM SİSTEMİ YÜZDE 10 BARAJI KALDIRILMALI
Uyum yasaları yapılırken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, engelli seçim sistemi yüzde 10'luk baraj sistemine son verilmesi gerektiğini belirterek, "Ümit ediyorum iktidar bu talepleri dikkate alır. Biz prensip olarak başkanlığa karşı olmadığımızı ifade etmiştik. Ama bugünkü Başkanlık sistemi 'tek güç bende' mantığıyla çıkarıldı. Parlamento hemen hemen saf dışı bırakıldı. TBMM tek bir kişiyi değil, 80 milyonu temsil etmeli. Saadet Partisi olarak güçlü bir TBMM'den yanayız. Seçim barajı tamamen kaldırılmalı. Meclis milletin aynası olmalıdır. Bütün yasal düzenlemeler gücün değil, iktidarın değil, hukukun üstün tutulması mantığıyla yürütülmeli" dedi.
OHAL , 'OLDUBİTTİ DİKTATÖRLÜK DÖNEMİ' DEĞİLDİR
OHAL'in sınırlarının açık ve net bir şekilde kanunda ifade edilmesine rağmen hükümetin yetkiyi her yerde kullandığına dikkat çeken Karamollaoğlu, OHAL döneminin oldubitti diktatörlük dönemi olmadığını vurguladı. İşin vahim tarafının Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir kurumun yapılan düzenlemeleri sorgulamadığını söyleyen Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinin olduğunu hatırlatarak, "Olağanüstü Hal eğer Türkiye'de hukukun bütünüyle rafa kaldırıldığı bir dönem değil ise Anayasa Mahkemesi varlığını hissettirmeli. OHAL'in süresiyle de ilgili sıkıntılar var. Ne zaman bitecek belli değil. Seçim kararı alındığı andan itibaren hangi şartlar olursa olsun OHAL kalkması icap eder" diye konuştu.
HAZİNE YARDIMI ADALETLİ OLMALI
Hazine yardımına da değinen Karamollaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Seçimlere girme hakkı olan tüm siyasi partiler belli kriterler ışığında hazine yardımından yararlanmalı. Nasıl olacağı ile ilgili de bu meselenin ciddi olarak ele alınıp tartışılmasına bağlı. Yüksek Seçim Kurulu kaç partinin seçime gireceğini açıkladığı zaman o partilerin seçim propagandasını yürütebilecek kadar bir hazine yardımı alması adaletin gereği diye düşünüyorum."
100 BİN İMZA KOLAYLAŞTIRILMALI
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili de kolaylıkların sağlanması gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçimi için 100 bin imza toplanması kolaylaştırılmalı. İmza noterden değil, seçim kurullarına başvurarak toplanmalı. Özellikle TBMM'de olmayan bir parti için 100 bin imza toplamak çok daha zor. Ama kolaylaştırılırsa bu çok daha rahat olur" şeklinde konuştu.
TORBA YASA UYGULAMASI TOPTAN KALKMALI
Plan Bütçe görüşmelerini eleştiren Karamollaoğlu, "TBMM'de hükümetin denetlemesi doğru yapılmıyor. Hesapların denetlenmesi komisyonu kurulmalı, kamu harcamalarını bu kurum yapmalı. Dünyanın her tarafında en sıkı denetlenenler hükümetlerdir mali konuda. Meclis dışındaki partilerin de söz hakkı olmalı. Torba yasa uygulaması usul haline geldi. Torba yasa uygulaması yasa yapılma mantığına aykırı. Torba yasa uygulaması toptan kaldırılmalı. Öte yandan TBMM'de Siyasi Etik Komisyonu kurulmalı" dedi.
BİR BARDAKTA FIRTINA KOPARIYORLAR
Erdoğan ve Gül arasındaki KHK polemiğine ilişkin bir soruya ise Karamollaoğlu, şöyle cevap verdi: "Bir bardakta fırtına koparmak derim ben buna. İki taraf da aynı şeyi söylüyor; bu sadece 15-16 Temmuz'la ilgilidir. Eski bir cumhurbaşkanının 'benim tereddüdüm var' demesinin hainlik olarak algılanmasını benim havsalam almıyor. Aynı görüştesiniz zaten. Bir iki kelime değiştirmekte kime ne zararı olur? Bugün birlikte hareket edenler yarın rakip olabilirler. Aynı takımdaki atletler bile bazen aynı kulvarda birbirlerine rakip olabilirler. Aynı kulvarda koşmasını hainlik olarak ifade etmek ne demokrasi ile ne de temel insan hürriyetleri ile bağdaşmaz."
KENDİ CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZI ÇIKARACAĞIZ
Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday ve Abdullah Gül iddialarına da cevap veren Karamollaoğlu şöyle konuştu: Herkes bilsin ki biz cumhurbaşkanlığı için aday göstereceğiz. Önce kendi kadrolarımız içinde adaylara bakacağız. Kendi kadrolarımız içinden çıkacak adaylar hakkında da kamuoyunun tavrının ne olacağına bakıyoruz. Biz Saadet Partisi olarak kazanabileceğimiz en güçlü adayı destekleyeceğiz. Ben şimdiye kadar kendi inisiyatifimle hiç aday olmadım. Ne milletvekilliği ne de belediye başkanlığında şimdi de düşünmüyorum. Şartlar ne gösterir bilinmez. Ortak adaya gelince; Cumhurbaşkanlığı için 'ortak aday' kamplaşmaya neden olabilir. Onun için biz bir aday çıkaracağız. Çıkardıktan sonra diğer partiler ne yapar bunu bilemem. Seçimlere gidilirken kamplaştırıcı ifadeler yerine daha çok ilkeler üzerinden gidilmesinden yanayız. Biz herkese hitap edecek bir aday olmalı diye düşünüyoruz.
BİZ UZLAŞMACI BİR PARTİYİZ
Gazetecilerin İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'seçim ittifakı' ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Genel Başkan Karamollaoğlu, "Sayın Akşener'in seçim ittifakı sözlerini daha çok parlamento seçimleri ile ilgili söylenmiş olarak algılıyoruz. Geçmişte seçim ittifakı yaptık. Koalisyon hükümetleri de kurduk. Biz uzlaşmacı bir partiyiz aslında" şeklinde cevap verdi.
Saadet Partisi'nin 'Cumhurbaşkanı adayı' ve 'seçim ittifakı' tartışmaları ile ilgili gazetecilerin sorularına cevap veren Karamollaoğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı için "Biz Saadet Partisi olarak kazanabileceğimiz en güçlü adayı destekleyeceğiz." derken, seçim ittifakı ile ilgili ise "Geçmişte seçim ittifakı yaptık. Koalisyon hükümetleri de kurduk. Biz uzlaşmacı bir partiyiz aslında" ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, gazeteci, yazar ve televizyonların Ankara temsilcileriyle kahvaltıda bir araya geldi. Karamollaoğlu, gündeme dair kısa bir değerlendirmenin ardından gazetecilerin de sorularını yanıtladı. Toplantıda Saadet Partisi'nin seçim kanunları, siyasi partiler kanunu ve Meclis iç tüzüğüne dair tekliflerinin bulunduğu 'Adil Sistem Adil Seçim' kitapçığı da basın mensuplarına dağıtıldı.
SAADET'TEN 'ADİL SİSTEM ADİL SEÇİM' KİTAPÇIĞI
Konuşmasına yeni yılın ülkeye ve bölgeye huzur ve barış getirmesi temennisiyle başlayan Karamollaoğlu, kardeşlik havasının yerleşmesi için başta hükümet olmak üzere siyasi partilerin üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı. Yeni yılda sıkça gündeme gelecek olan Başkanlık sisteminin ardından yapılması gereken uyum yasaları için geç kalındığını belirten Karamollaoğlu, 6 ay içerisinde bu yasaların yapılması gerektiğini ifade etti. Kanunların uygulanmasındaki ihmalkârlıkların başka yerlere sıçradığında sıkıntının kendiliğinden artacağını hatırlatan Karamollaoğlu, bu sebeplerden dolayı çeşitli platformlarda ve çalıştaylarda uyum yasalarını uzun uzun konuştuklarını belirtti. Karamollaoğlu, yapılan istişareler ve toplantılar neticesinde Saadet Partisi'nin yeni dönemdeki tekliflerini 'Adil Sistem Adil Seçim' adlı bir kitapçık haline getirdiklerini kaydetti.
ENGELLİ SEÇİM SİSTEMİ YÜZDE 10 BARAJI KALDIRILMALI
Uyum yasaları yapılırken dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar olduğunun altını çizen Karamollaoğlu, engelli seçim sistemi yüzde 10'luk baraj sistemine son verilmesi gerektiğini belirterek, "Ümit ediyorum iktidar bu talepleri dikkate alır. Biz prensip olarak başkanlığa karşı olmadığımızı ifade etmiştik. Ama bugünkü Başkanlık sistemi 'tek güç bende' mantığıyla çıkarıldı. Parlamento hemen hemen saf dışı bırakıldı. TBMM tek bir kişiyi değil, 80 milyonu temsil etmeli. Saadet Partisi olarak güçlü bir TBMM'den yanayız. Seçim barajı tamamen kaldırılmalı. Meclis milletin aynası olmalıdır. Bütün yasal düzenlemeler gücün değil, iktidarın değil, hukukun üstün tutulması mantığıyla yürütülmeli" dedi.
OHAL , 'OLDUBİTTİ DİKTATÖRLÜK DÖNEMİ' DEĞİLDİR
OHAL'in sınırlarının açık ve net bir şekilde kanunda ifade edilmesine rağmen hükümetin yetkiyi her yerde kullandığına dikkat çeken Karamollaoğlu, OHAL döneminin oldubitti diktatörlük dönemi olmadığını vurguladı. İşin vahim tarafının Anayasa Mahkemesi dahil hiçbir kurumun yapılan düzenlemeleri sorgulamadığını söyleyen Karamollaoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin yetkisinin olduğunu hatırlatarak, "Olağanüstü Hal eğer Türkiye'de hukukun bütünüyle rafa kaldırıldığı bir dönem değil ise Anayasa Mahkemesi varlığını hissettirmeli. OHAL'in süresiyle de ilgili sıkıntılar var. Ne zaman bitecek belli değil. Seçim kararı alındığı andan itibaren hangi şartlar olursa olsun OHAL kalkması icap eder" diye konuştu.
HAZİNE YARDIMI ADALETLİ OLMALI
Hazine yardımına da değinen Karamollaoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Seçimlere girme hakkı olan tüm siyasi partiler belli kriterler ışığında hazine yardımından yararlanmalı. Nasıl olacağı ile ilgili de bu meselenin ciddi olarak ele alınıp tartışılmasına bağlı. Yüksek Seçim Kurulu kaç partinin seçime gireceğini açıkladığı zaman o partilerin seçim propagandasını yürütebilecek kadar bir hazine yardımı alması adaletin gereği diye düşünüyorum."
100 BİN İMZA KOLAYLAŞTIRILMALI
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili de kolaylıkların sağlanması gerektiğini ifade eden Karamollaoğlu, "Cumhurbaşkanlığı seçimi için 100 bin imza toplanması kolaylaştırılmalı. İmza noterden değil, seçim kurullarına başvurarak toplanmalı. Özellikle TBMM'de olmayan bir parti için 100 bin imza toplamak çok daha zor. Ama kolaylaştırılırsa bu çok daha rahat olur" şeklinde konuştu.
TORBA YASA UYGULAMASI TOPTAN KALKMALI
Plan Bütçe görüşmelerini eleştiren Karamollaoğlu, "TBMM'de hükümetin denetlemesi doğru yapılmıyor. Hesapların denetlenmesi komisyonu kurulmalı, kamu harcamalarını bu kurum yapmalı. Dünyanın her tarafında en sıkı denetlenenler hükümetlerdir mali konuda. Meclis dışındaki partilerin de söz hakkı olmalı. Torba yasa uygulaması usul haline geldi. Torba yasa uygulaması yasa yapılma mantığına aykırı. Torba yasa uygulaması toptan kaldırılmalı. Öte yandan TBMM'de Siyasi Etik Komisyonu kurulmalı" dedi.
BİR BARDAKTA FIRTINA KOPARIYORLAR
Erdoğan ve Gül arasındaki KHK polemiğine ilişkin bir soruya ise Karamollaoğlu, şöyle cevap verdi: "Bir bardakta fırtına koparmak derim ben buna. İki taraf da aynı şeyi söylüyor; bu sadece 15-16 Temmuz'la ilgilidir. Eski bir cumhurbaşkanının 'benim tereddüdüm var' demesinin hainlik olarak algılanmasını benim havsalam almıyor. Aynı görüştesiniz zaten. Bir iki kelime değiştirmekte kime ne zararı olur? Bugün birlikte hareket edenler yarın rakip olabilirler. Aynı takımdaki atletler bile bazen aynı kulvarda birbirlerine rakip olabilirler. Aynı kulvarda koşmasını hainlik olarak ifade etmek ne demokrasi ile ne de temel insan hürriyetleri ile bağdaşmaz."
KENDİ CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZI ÇIKARACAĞIZ
Saadet Partisi'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak aday ve Abdullah Gül iddialarına da cevap veren Karamollaoğlu şöyle konuştu: Herkes bilsin ki biz cumhurbaşkanlığı için aday göstereceğiz. Önce kendi kadrolarımız içinde adaylara bakacağız. Kendi kadrolarımız içinden çıkacak adaylar hakkında da kamuoyunun tavrının ne olacağına bakıyoruz. Biz Saadet Partisi olarak kazanabileceğimiz en güçlü adayı destekleyeceğiz. Ben şimdiye kadar kendi inisiyatifimle hiç aday olmadım. Ne milletvekilliği ne de belediye başkanlığında şimdi de düşünmüyorum. Şartlar ne gösterir bilinmez. Ortak adaya gelince; Cumhurbaşkanlığı için 'ortak aday' kamplaşmaya neden olabilir. Onun için biz bir aday çıkaracağız. Çıkardıktan sonra diğer partiler ne yapar bunu bilemem. Seçimlere gidilirken kamplaştırıcı ifadeler yerine daha çok ilkeler üzerinden gidilmesinden yanayız. Biz herkese hitap edecek bir aday olmalı diye düşünüyoruz.
BİZ UZLAŞMACI BİR PARTİYİZ
Gazetecilerin İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 'seçim ittifakı' ile ilgili sözlerinin hatırlatılması üzerine Genel Başkan Karamollaoğlu, "Sayın Akşener'in seçim ittifakı sözlerini daha çok parlamento seçimleri ile ilgili söylenmiş olarak algılıyoruz. Geçmişte seçim ittifakı yaptık. Koalisyon hükümetleri de kurduk. Biz uzlaşmacı bir partiyiz aslında" şeklinde cevap verdi.